9 Ekim 2024 – Yarın, 5651 sayılı Kanun’un ifade ve basın özgürlüğü üzerindeki en ağır müdahalelerden biri olarak tarihe geçen 5651 sayılı Yasanın “kişilik hakları ihlalleriyle ilgili” 9. maddesi resmen yürürlükten kalkıyor. Anayasa Mahkemesi tarafından 11 Ekim 2023’te iptal edilen bu madde, kamusal tartışmaları bastırma, eleştirel haberlere erişim engelleme ve yayından çıkartma gibi sıklıkla sulh ceza hakimlikleri eliyle uygulanan yaptırımlarla ifade ve basın özgürlüğüne karşı araçsallaştırılan bir mekanizma haline gelmişti.
Kişilik Hakları Maskesi Altında Sansür
5651 sayılı Yasanın 9. maddesi, Şubat 2014 değişikliklerinden itibaren kişilik haklarının korunması amacıyla sulh ceza hakimlikleri aracılığıyla binlerce haber ve sosyal medya içeriğinin erişime engellenmesi ve 2020 sonrasında da yayından çıkartılması için kullanıldı. Bu süreçte, Derneğimizin EngelliWeb verilerine göre toplam 35.023 haber erişime engellenmiş, 29.253 içerik yayından kaldırılmış ya da silinmiştir.
Özellikle, iptal edilmiş yasa hükmünden en çok faydalananlar arasında üst düzey kamu görevlileri, hükümete yakın kuruluşlar ve iş insanları yer aldı. Kişilik haklarının ihlali iddiasıyla verilen kararların önemli bir kısmı, Cumhurbaşkanı Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, damadı Berat Albayrak, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu ve bazı hükümete yakın iş insanları tarafından yapılan başvurular üzerine verilmiştir. Ayrıca, kamu kurumları ve hükümete yakın vakıflar tarafından da bu maddenin sıklıkla kullanıldığı İfade Özgürlüğü Derneği tarafından 2018’den bu yana yayınlanan yıllık EngelliWeb raporlarında gözlemlenmiştir. Bu kişiler ve kurumlar, incinen itibar, onur ve haysiyetlerinin korunması iddiasıyla binlerce haberin erişime engellenmesini ve yayından kaldırılmasını talep etmiş, sulh ceza hakimlikleri ise bu talepleri büyük oranda karbon kopya kararlarla ve genel geçer ifadelerle kabul etmiştir.
Daha da vahimi, 2017’den bu yana sulh ceza hakimliklerinin, Anayasa Mahkemesi’nin bağlayıcı kararlarını göz ardı ederek, kişilik hakları gerekçesiyle içeriklerin engellenmesi veya yayından çıkartılması konusunda keyfi kararlar vermeye devam ettiği de EngelliWeb raporlarında detaylı şekilde belgelenmiştir. Bu vahim durum, Anayasa Mahkemesi’nin Ekim 2021 içinde yapısal sorunlar tespit ettiği Keskin Kalem Yayıncılık ve Ticaret A.Ş. kararına rağmen değişmemiş ve aynen devam etmiştir. Anayasa Mahkemesinin yasa hükmünü 11.10.2023 tarihinde iptal etmesi ve kararının Resmi Gazete’de 10.01.2024 tarihinde yayınlanmasından sonra da sulh ceza hakimlikleri iptal edilen hükme istinaden karar vermeye devam etmiştir.
İptal edilen hükümle ilgili Anayasa Mahkemesi kararı ise yarın yürürlüğe giriyor ve artık sulh ceza hakimlikleri 5651 sayılı Yasanın olmayan 9. maddesine istinaden erişim engelleme veya haber ve içeriklerin yayından çıkartılmasına karar veremeyecek.
İfade Özgürlüğü Derneği ve Yargı Mücadelesi
İfade Özgürlüğü Derneği olarak, 2008’te başlayan EngelliWeb projesi devam ettirilmiş ve o tarihten bu yana Türkiye’deki İnternet sansürünü belgelenmiştir. İfade Özgürlüğü Derneği, Türkiye’deki bu yaygın ve sistematik sansürü ve halen de belgelemeye devam etmekte ve kamuoyunu aydınlatmaktadır. Hatta bu paylaşım ve duyurulardan dolayı İfade Özgürlüğü Derneği de erişim engelleme ve içerik çıkarma talep ve kararlarının arka arkaya hedefi haline gelmiştir. İfade Özgürlüğü Derneği’nin web sitesi, 05.12.2020 tarihinde yayına başladıktan sadece 5 gün sonra ilk erişim engelleme kararıyla karşılaştı. 10.12.2020’den bugüne kadar, 33 farklı sulh ceza hakimliği tarafından verilen 51 ayrı kararla, İFÖD’ün EngelliWeb duyurularına toplamda 93 kez erişim engelleme ve/veya içerik çıkartma yaptırımı uygulandı.
Bu bağlamda, hiç de şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Mart 2023 içinde, önce İFÖD web sitesinde yer alan EngelliWeb bölümü ve bu bölümde yer alan yüzlerce duyuru Rize Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişime engellenmiş, Mayıs 2023 içinde ise İfade Özgürlüğü Derneği’nin Üst Düzey Kamu Şahsiyetlerinin İncinen İtibar, Onur ve Haysiyet Yılı başlıklı EngelliWeb 2021 raporunun tamamı Şile Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişime engellenmiştir. Bu kararlara karşı İfade Özgürlüğü Derneği tarafından yapılan itirazlar reddedilmiştir. Bu başvurularımız halen Anayasa Mahkemesi nezdinde derdesttir.
İfade Özgürlüğü Derneği sadece Türkiye’deki İnternet sansürünün kamu adına gözcüsü olmamış, aynı zamanda açtığı stratejik davalar ve yaptığı öncü başvurularla sansürle yargı önünde de mücadele etmiştir. Bu mücadelenin önemli aşamalarından biri İFÖD’ün katkılarıyla Anayasa Mahkemesi’nin önüne getirilen Keskin Kalem Yayıncılık ve Ticaret A.Ş. ve Diğerleri başvurusudur. Anayasa Mahkemesinin 5651 Sayılı Yasanın 9. maddesinin yarattığı sistematik sorunlarını saptadığı pilot kararını vermesine vesile olan bu başvuru daha sonra bu hükmün iptal edilmesinin önünü de açmıştır. Bu kararında 5651 Sayılı Yasanın 9. maddesinin yapısal sorunlar içerdiğini kabul eden Anayasa Mahkemesi, aynı kararda Meclis’e yasa üzerinde değişiklik yapılmasını bildirim yoluyla önermiş, ancak, 9. maddenin değiştirilmesi için gerekli değişiklikler TBMM tarafından yapılmamış ve pilot karar göz ardı edilmiştir.
İfade Özgürlüğü Derneği’nin 9. madde sansürü ile ilgili mücadelesi bu kararla sona ermemiştir. Anayasa Mahkemesinin 5651 sayılı Yasanın 9. maddesiyle ilgili pilot kararına istinaden verilmiş toplu ihlal kararına konu Abdullah Kaya ve Diğerleri Başvurusunda yer alan 503 başvurudan 355 tanesi (%70) İfade Özgürlüğü Derneği Hukuk Ekibi tarafından yapılmıştır. Abdullah Kaya ve Diğerleri Başvurusuna konu 503 başvurudan en fazlası, 118 başvuru ile Diken tarafından yapılırken, 87 başvuru ile Gazete Duvar ikinci sırada, 37 başvuru ile BirGün üçüncü sırada, 33 başvuru ile Artı Gerçek dördüncü sırada, 28 başvuru ile Sözcü beşinci sırada ve 23’er başvuru ile İfade Özgürlüğü Derneği ve Deutsche Welle altıncı sırada yer almıştır. Bianet tarafından da 21 başvuru yapılırken, İfade Özgürlüğü Derneği kurucularından Kerem Altıparmak ve Yaman Akdeniz’in toplam 20 başvurusu da toplu ihlal kararı içinde yer almıştır.
İptal Kararının Geç Uygulanması ile Sansür 2024 Yılında da Devam Etmiştir
Anayasa Mahkemesi, yıllarca keyfi olarak uygulanan çok sayıda ihlale kaynak olan 9. maddeyi nihayet, 10 Ocak 2024’te Resmi Gazete’de yayınlanan iptal kararı ile Anayasaya aykırı bularak resmen kaldırmıştır. Bu iptal kararı, ancak 10 Ekim 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yukarıda aktardığımız gibi sulh ceza hakimlikleri kararın yayımlanmasından bugüne Anayasa’ya aykırı hükmü sürekli bir şekilde uygulamaya devam etmiştir. Yarından itibaren ise 9. maddeyle ilgili uygulamalar sona ermiştir. Artık Türkiye’de kişilik hakları bahanesiyle sansürün yasal dayanağı ortadan kalkmıştır.
Öte yandan, bu süreçte, Keskin Kalem ve Diğerleri pilot kararının uygulamasına ilişkin Abdullah Kaya ve Diğerleri Başvurusu kararıyla 503 başvuru ihlalle sonuçlanırken, çok sayıda sulh ceza hakimliği tarafından Anayasa Mahkemesinin ihlal kararlarına uyulmamış ve yeniden yargılama yapılmamıştır. Dolayısıyla, süregelen hak ihlalleri farklı bir boyuta dönüşmüştür. Uygulanmayan kararlar arasında, üst düzey siyasi şahsiyetlerin talepleri sonucunda verilen erişimin engellenmesi kararlarının kaldırılmaması dikkat çekmektedir. Bir başka deyişle, sulh ceza hakimlikleri, yeniden yargılama yapıp kararın gereğini yerine getirmemekte, erişim engelleme ve veya içerik çıkartma kararlarını kaldırmamaktadır. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesinin uzun yıllar sonra vermiş olduğu ihlal kararı da etkisiz kalmış durumdadır. Bu bağlamda, 9. maddenin iptali ile ilgili karar yürürlüğe girdikten sonra da bu yasa hükmü kapsamında verilmiş olan kararların akıbetinin ne olacağı belirsizdir.
9. Maddenin İptali ile İnternet Sansürleri Sona Ermemiştir
5651 sayılı Yasanın 9. maddesinin yürürlükten kalkması, Türkiye’deki İnternet sansürünün sona erdiği anlamına gelmiyor. 5651 sayılı Kanun’un 8 ve 8/A maddeleri, “katalog suçlar” ve milli güvenlik ve kamu düzeni gerekçesiyle erişim engellemelerinin devam edebileceği bir yasal altyapı sunmaya devam ediyor. Özellikle 8/A maddesi kapsamında, sulh ceza hakimlikleri aracılığıyla erişim engelleme uygulamaları devam etmekte, Wattpad ve Roblox platformlarına bu hüküm kapsamında uygulanan yaptırımlar devam etmekte, dolayısıyla ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar sürmektedir. Bugün itibarıyla dünyaca meşhur iletişim platformu Discord’a da Türkiye’den erişim engellenmiştir.
Bunların yanında Türkiye’de BTK’dan, Türkiye Futbol Federasyonuna, Türkiye Jokey Kulübünden Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna kadar yaklaşık 30 farklı kurum ve kuruluşa çeşitli düzenlemeler altında erişim engelleme yetkisi veya talep etme yetkisi verilmiş ve bu yetkilerin büyük bir kısmı “idari tedbir” yoluyla ve yargı onayı şartı aranmadan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu veya Erişim Sağlayıcıları Birliğine gönderilerek kullanılmaktadır. 2024 yılının il yarısı itibarıyla 1.115.913 web sitesi ve alan adına 845 farklı kurum ve hakimlikler tarafından verilen toplam 955.776 farklı karar ile erişim engellenmiştir.
İfade Özgürlüğü Derneği olarak, sansürün kalıcı hasarlarını belgelemeye, ifade ve basın özgürlüğü mücadelesini sürdürmeye ve Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararının tam olarak uygulanması için yargı mücadelesine devam edeceğiz. 9. maddenin kaldırılması ile önemli bir zafer elde edilmiş olsa dahi, bu sadece uzun bir sürecin başlangıcıdır. Türkiye, İnternet özgürlüğü ve ifade hakkı açısından uluslararası standartlara uygun bir yasal çerçeveye kavuşana kadar mücadelemiz sürecektir.
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.
İfade Özgürlüğü Derneği